Geçtiğimiz ay senaryoya girişmeden önce bilmemiz gereken bazı kavramları inceledik ve artık senaryoya giriyoruz.
Bundan sonraki tüm içerikleri sizlere, "Olması Gerekenler" ve "Kaçınılması Gerekenler" şeklinde iki ana başlık altında vermeyi planlıyorum.
Çünkü yapılması gerekenlerken kadar önemli olan bir şey varsa o da asla yapılmaması gerekenler.
Ama en başta şunu sorarak başlıyoruz;
Sinopsis Nedir? ve "Bunu neden yazmak zorundayım?
Sinopsis, senin senaryoda geçen hikayeyi 1 sayfada özetlediğin bir formattır.
Standart 1 A4 sayfasına, kenar boşluklarına ve dil bilgisi kurallarına uygun şekilde yerleştirilmiş paragraflar şeklinde tabi ki. 12 punto büyüklüğünde, sade bir fontla yazılması önemli. Senaryo formatlarının tamamında Courier veya Courier New fontları standarttır. Daha fazla lafı sığdırmak için sakın daha küçük bir punto boyutu ya da daha küçük bir font seçme. Sakın böyle bir uyanıklık yapma.
Neden yazmak zornda olduğuna gelince;
Bunu yazmak zorundasın, çünkü senaryonu sunduğun kimsenin oturup senin tüm senaryonu okuyacak vakti yok.
Detayına "Senaryo Nedir?" bölümünde gireceğiz ama size yüzeysel olarak, yazdığınız ürünün toplam dakikası X 1 sayfa şeklinde bir hesap verebilirim. Dolayısıyla onlarca sayfalık senaryoyu okuyup, okuduktan sonra ayırdığı zamana değip değmediğine karar vermesini bekleyemeyiz kimseden. Hem vakti olsa bile o değerli vakti doğru bir şeye ayırdığına emin olamadığı zaman o vakti sana ayırmayacaktır. O riske kimse girmez. Senin okutacağın insanlar için zaman, hep çok değerli olacak. Çünkü sen henüz onlar için yeterince değerli değilsin.
Önce onu, zamanını sana ayırabilmesi için ikna etmen lazım.
1 tam sayfalık hikaye özetini okumak, pür dikkat odaklanamadığı bir alanda ortalama bir insanın 10 dakikasını alır ve sen bu şartlar altından ondan 10 dakikadan fazlasını isteyemezsin. Elinde 10 dakikan var.
Bu yüzden senaryonuzun en çarpıcı, en önemli olaylarına odaklanan, etkileyici bir giriş, sonucu için merak uyandırıcı bir gelişme ve en az başlangıçtakinin iki katı etkileyicilikte bir finale ihtiyacınız var.
Hadi bakalım :)
Ha bu arada bu tek sayfalık etkileyici özet,
Senaryo künyesinin,
Logline nınızın,
Iletişim bilgilerinizin olduğu o imza sayfanızdan yani sunum kapağınızdan hariç.
Yani gerçekten tam 1 sayfanız var. İçiniz rahat olsun fazla fazla yeter. Artar bile.
Hatta keşke gerçekten biraz arttırabilseniz ve olabilen en kısa şekilde olabilen en iyi özeti yazabilseniz.
OLMASI GEREKENLER
Sinopsisinizin 1 sayfa ya da daha az tutmak,
Başlangıç ve bitiş sahneleri için mutlaka bir kaç cümle ayırmak,
En önemli çatışmaları veya olayları özetlemek,
Karakterlerin duygusal geçişlerinden ve hikayedeki olayların karakterlerin hislerindeki etkilerinden bahsetmek,
Sinopsiste, senaryonun genel dilini ve stilini yaşatmaya çalışmak,
Hikayeden önce gelen olaylar haricinde şimdiki zamanı kullanmak,
Paragrafları mantıksal bir şekilde birbirine bağlamak bu sayede hikayedeki akıcılığı sağlamak,
İmla ve noktalama işaretleri gibi dilbilgisi kuralları bakımından Sinopsisi bir kaç kez gözen geçmek. En kusursuz çıktıyı yapımcıya okutmak,
Sade bir anlatımı yakalamak. Etkileyici olsun diye ağdalı ve laf kalabalığından oluşan bir özetle zaten 1 sayfada bu işi çözemezsiniz. Hikayeyi az, öz konuşturmak,
Hikayenizi, gördükleri diğer şeylerden farklı kılan unsurların özellikle altını çizdiğiniz bir Sinopsis yazmak.
KAÇINILMASI GEREKENLER
Çok fazla olay ve karakterden bahsetmek.
Bütün karakterlerden bahset istersem ama detayına girme. Yalnızca protagoniste, antagoniste ve hikayede etkisi olacak karakterlere zaman ayır.
Tüm hikayeyi vermek istemezsin. Bazı şeyleri merak etmesini ve o senaryoyu okuyarak tüm detayları öğrenmek istemesini sağlamalısın. Unutma Sinopsis senin senaryoyu okumaya ikna etmek için kullandığın bir özetleme formatı. Direkt sinopsisi okuyup satın alınan çok az iş var. Önce senaryoyu okutabilmen lazım.
Zaten bir sinopsiste herşeyi vermek tek sayfada zor. Kasma. Sen o entrikayı yarat ve bekle adam detayları merak etsin. Sana sorsun ya da senaryoyu okusun.
Gereksiz ayrıntıya girmek. Gerekli olmayan hiçbir bilgiyi verme. Onu çıkarsan hikayen bozuluyor mu diye kontrol et baktın bozulmuyor direkt sil. Kalmasın.
Flashback sahnelerine asla sinopsite yer vermeyin. O flashback in sebep olduğu şeyi anlatın. O anımsamanın yarattığı hissi ve duyguyu açıklayın. Ama asla flashback sahnesini anlatmayın.
Logline yazmış olmanız evet çok önemli. Büyük bir avantajınız var. Ama yine de sinopsis yazmayı asla atlamayın.
Senaristin hedefi, satışı sinopsisle yapmak olmalı.
“ Logline sizi o yapımcıyla aynı masaya oturtur. Sinopsis yapımcıyı senaryonuzu okumaya vakit ayırması için ikna eder. İlk anlaşmanızı, ön satışınızı Sinopsis ile yaparsınız. Senaryonuzun 1. taslağı yapımcıyı sizinle çalışmaya devam etmek için ikna eder.”
Arada tretmanı atladığımı düşünebilirsiniz.
Tretmanın işin satışıyla hiçbir alakası yok. Var zannediliyor ama yok. Satışa giden yok Sinopsisten direk senaryoya geçiyor. Nedenini tretman bölümünde anlatacağım.
Bunu hiçbir yer yazmaz, kimse açıkça önemini vurgulamaz ama en önemli olan şey şu;
Ağızdan ağıza dolanırken, hala sizin ilk yazdığınız kadar güçlü bir etki yaratabilen bir özet mi yazdınız? Bunu kontrol etmeden hiçbir yapımcıya sinopsisi vermeyin.
Çünkü çok az yapımcı bir senaryoya destek vermeye tek başına karar veriyor. Genellikle bu kararları gidip senaryoyu anlattıkları bir ortakla birlikte veriyorlar ya da sinopsisi okuduktan sonr açok etkilendiği o hikayeden en az onun kadar etkilenen birilerini daha görmek istiyor son kararını vermeden önce.
Eşi, dostu, iş çevresinden güvendiği birileri. Bir şekilde, o parasını vereceği hikayenin etrafındaki bir çok kişi tarafından beğenildiğini görmek istiyor. Bunu da kendisi anlatarak deniyor. Belki okutuyordur okuduğu sinopsisi ama genelde anlatıyorlar. Senin anlatıldıkça etkisi azalmayan bir özet yazabilmen yazım becerine bağlı.
Hem herkesin anlayıp, anlatabileceği kadar sade,
hem içinde verdiğin bilgiler senaryonun en can alıcı anları olduğu için sadeliğe rağmen çarpıcı,
Hem de dilden dile gezerken değisime uğramayacak kadar belirgin, kesin bir hikaye.
İşte bu çok güçlü bir sinopsis olurdu.
O yapımcı da, yatırım yapacağı o senaryonun herkesin "Vay be!" diyeceği bir filme dönüşeceğine ikna eder. Her şeyi uygula, tüm kurallara uygun hareket et, test et defalaca en iyi kopyayı alana kadar. Ama mutlaka yapımcıya gitmeden önce kulaktan kulağa bir kaç dilde dene sinopsisini. Oku birine, anladığını bir başkasına anlatsın. O anlatılanı dinleyen anladığını sana anlatsın. 2 dil değiştridktan sonra bile hala senin ilk yazdığın hali kadar etkileyici mi kontrol et.
Hala senin ilk yazdığın hikayeyle aynı hikayemi bir kontrol et.
Bu çok önemli.
Hepimize bol şans!
Kaynak Linkleri;
http://www.scriptmag.com/wp-content/uploads/How-to-Write-a-Synopsis.pdf http://www.marissameyer.com/blogtype/6-steps-for-writing-a-book-synopsis/
Kitap Önerisi;
Elizanbeth Sinclair'dan Dreaded Synopsis // Korkunç Özet isimli kitap Amazon.com dan satın alabilirsiniz. Türkçe çevirisi yok ne yazık ki.
Bu konuda yazınız beni çok aydınlattı, çok teşekkür ederim.
Öyle anlatım , yazım olmalı ki, yaşanılan oykü yaşatılmalı. Tabiki düşunerek, özetlerken ana temayı en canalıcı bicimde özetliyerek.