Önceki yayınlarda Jenerik ve Prolog ile ilgili konuşurken, teaserların artık ne kadar önemli olduğundan da bahsetmiştim. Bahsettiğim ilgili yayını okumak için bu bağlantıyı, izlemek için de bu bağlantıyı kullanabilirsin.
Bu yayınların ardından bir Teaser nasıl olmalıysa onu göstermiştim.
Y A K A R A N L A R kısa filmi için hazırladığım teaserı hatırlarsın. Hatırlamıyorsan izlemek için bu bağlantıyı kullanabilirsin;
Kendi filmim için tasarladığım bu teaer size, şimdi yayınladığım "Teaser Gerçekte Nedir?" içeriğini "tease" etmek için kullandığım bir yoldu :) Detayına daha sonra bu işin uzmanlarıyla gireceğimizi o zaman duyurmuştum.
Bu yayında, kardeşlerim Burak Aksay ve Behiç Ümit Aksoy konuğum. İkisi de bu alanda üretimde bulunan yaratıcılar. Bu ülkede ikisinin de üstüne bir kurgucu tanımıyorum.
Burak ve Ümit'in kanallarını ziyaret etmek ve içerikte bahsettikleri işleri gözden geçirmek için bu bağlantılara tıklayabilirsin;
Peki yayında nelerden bahsettik;
Teaser Nedir? Ne için kullanılır?
Fragman Nedir? Ne için kullanılır?
Doğru Teaser Nasıl Olmalı?
Taser ve Fragram arasında bağlantı olmalı mı?
Teaser - Fragman ve Film Arasındaki Bağlantı Nasıl Kurulmalı?
Yazar ve Senaristlerin Teaser Üretimindeki Rolü Nedir?
Teaser ve Fragman Üretiminde Neden Bu Kadar Zorluk Çekiyoruz? Neden Olmuyor?
Burak:“Teaser filmle ilgili merak uyandırmak, filme tepki toplamak, dikkat çekmek için üretilen bir kışkırtma aracı. Fragmansa, “Ben sinemaya gidince ne izleyeceğim?” sorusunun cevabı.”
Bu şu anlama geliyor. Teaserların hikaye anlatmak gibi bir sorumlulukları yok. Bu özgürlük onları fragmandan ayıran en önemli özellikleri. Aynı zamanda hem Burak’ın tanımı hem de teasera dair bulabileceğiniz her türlü tanım, benim iddiamı doğruluyor. İyi bir teaser tasarlamak istiyorsan, filmin önceden çalışılmış o müthiş Tagline’ına odaklan. Eğer çalışılmamışsa, teaser tasarlarken mutlaka Tag-line taarlar gibi çalış. Burada Tag-line yazım kurallarını yeniden kısaca gözden geçirelim.
TAG-LINE'da en önemli kural şu;
- Cümle, kelime karmaşasından uzak, sade ve net kurgulanacak, ek okumada etkileyecek ve kafa karıştırmayacak.
Bu ne demek, kısa sürede en hızlı yoldan okunduğu anda etkilenilecek bir cümle yazmak. Bunu şu şekilde düşünelim bir de; kısa sürede en hızlı yoldan izlendiği anda etkilenilecek bir kısa film çekmek. Tag-line bir pazarlama aracıydı. Hem senaryoyu okuyacak yapımcı için, hem afili görecek izleyici için. Teaser da işte aynen öyle.
Burak:“Teaser” çok iyi bir pazarlama aracı. Bu pazarlamanın hedefi bitmiş ya da çekimleri hala devam eden bir filme izleyicinin dikkatini çekmek de olabilir, senaryosu henüz tamamlanmış bir filme yapımcı bulmak da olabilir. Bana soracak olursan, senaryon henüz tamamlandığında, daha yapımcı bile aramadan ufak bir teaser çekmek, filmine yapımcı bulmanı, bulduğun yapımcının sana filmi çekebilmen için sağlayacağı imkanların çapını, boyutunu çok büyük ölçüde etkileyecektir. Çünkü bir yapımcının karşısına yazılı bir dokümanla oturmak ve okuyup gözünde canlandırmasını beklemektense, hayal edeceği dünyayı sunduğun görsellerle yönlendirmek çok daha büyük bir güç.
Bu Türkiye’de yapılmadı.
Sadece Cem Yılmaz bunu denedi. Başarılı da oldu.
Arif ve 216’nın daha çekimlerine 2 yıl varken, senaryosunda tasarladığı hikayeyi, yarattığı dünyayı ve hikayeyi üzerinde kurduğu zamanda yolculuk fikrini anlatabilmek için bir teaser çekti. Buna ciddi bir yatırım yaptı. Bu sayede de çok büyük sponsorluklar ve yatırım aldı. Ha bu adam Cem Yılmaz zaten nereye gitse sponsorluk alabilirdi diyebilirsin. Ama inan o teaserı yayınlamadan aldığıyla yayınladıktan sonra aldığı çok fark ederdi. Teaserı izlemek için;
Üstelik teaser çekmenin sadece yapımcı üzerinde değil, çalışacağın ekip üzerinde de güçlü bir etkisi var. Oyuncuların ve teknik ekibin de tıpkı izleyiciler gibi etkileniyor, yapacağın filme heyecanlanıyorlar. O dünyayı önceden görmek, eğer henüz sete girilmediyse bu projede olma isteklerini arttırıyor, sete girildiyse de henüz sette çalışmaya devam ederken, biten filmin neye benzeyeceğine dair güzel bir ön izleme görmüş oluyorlar. Bunun motivasyonu çok başkadır. İnan. Düşünsene o projede çalışacağını ya da çalışmakta olduğunu bilen çevresi tarafından nasıl heyecanla destekleneceğini, çevresinin yaptığı işe olan ilgisinin nasıl artacağını. Bunlar çalışan insanı işe inandıran şeyler.”
Taser ve Fragram arasında bağlantı olmalı mı? Teaser - Fragman ve Film Arasındaki Bağlantı Nasıl Kurulmalı?
Ümit:"Asıl sürprizi fragmana bırakmalı. Çok fazla şey anlatmamalı. Hatta neredeyse hiçbir şey anlatmamalı. Sadece etkileyici olmalı."
Burak:"Ama bunu yaparken filmin diline, ambiyansına, duygusuna uygun olmalı. Eğer teaserda film karakterlerinden birini göstereceksek, mutlaka filmin genelindeki karakter yapısında göstermeliyiz. Hali, tavrı, giyim kuşamı, fiziksel ve karakteristik özellikleri, sonradan fragramnda ya da devamında filmde göreceğimizden farklı olmamalı."
Ümit:" Venom / Venom : Zehirli Öfke (2018) filmi bu hatanın çok iyi bir örneği.
Filmin teaserı yayınlandığında, her ne kadar Venom’un ne olduğunu bilsek de, teaser bize ağırlıklı olarak Venom’un dönüşmeden önceki halini, labaratuardaki acı verici test sahnelerini ve onun henüz dönüşmemiş insan versiyonundaki günlük yaşatıyı verdiği için - ki bence bunun sebebi, henüz film şirketinin dönüşüm sahnelerini tamamlamamış, postta çalışmanın devam ediyor oluşuydu – izleyici olarak ben bir psikolojik gerilim filmi izleyeceğimi düşündüm. Bu yaratığın, çektiği acılara, başına gelenlere odaklanacağımızı, hikayeyi daha ağırlıklı olarak bu tarafından izleyeceğimizi hissettim. İnanılmaz güçlü bir aksiyonun içinde yoğun bir psikolojik gerilim vardı." Teaser’ı izlemek için;
"Ardından filmin fragmanı yayınlandı. Önceki düşündürdüklerinin ve hissettiklerinin alakası yoktu bu defada. Şöyle bir strateji izlemişler. Venom dönüşene kadarki süreci teaserda, devamında dönüşümün başladığı anları, adaptasyon sürecini ve ustalık aşamasını fragmanda işlemişler." Fragmanı izlemek için;
Zaten bu en büyük hata. Teaser – Fragman arasında izleyici açısından bakıldığında, filmle ilgili aklının karışmasına, ne izleyeceğine dair kesin bir yargı oluşmadığı için filmden uzaklaşmana bile sebep oluyor.
Ümit:“Kesinlikle. Mesela hata Venom’da bu kadar belki belirleyici bir gişe kırıcı olmamış olabilir. Ama King Arthur: Legend Of The Sword / Kral Arthur: Kılıç Efsanesi (2017) için kesinlikle gişe sonucu etkileyen bir hata oldu.
Bu filmde de bir karanlık geçmiş var. Bir de yıllar sonra bu karanlık geçmişi değiştirecek daha aydınlık günler var. Amcanın karanlık ve lanetli dünyasıyla, bu dünyayı baştan inşa edebilecek güçte olan yeğeninin dünyasının çatışması bu iki algı üzerine kurulu. Amca kötü, yeğen iyi tarafta. İyi ve kötü savaşı izliyoruz. Filmin birinci fragramı çıktığında ağırlıklı olarak amcanın kötü ve lanetli dünyasını yaptığı kötülükleri ve yeğeninin hayatınında sebep olduğu değişimi gördük. Kasvetli, karanlık bir havası vardı. 1. Fragmanı izlemek için;
Ardından gelen fragmanda artık yeğen büyümüş, eğlenceli, yakışıklı, güçlü ve iyi bir serseri olmuş. Bu defa onun dünyasına uyumlu olacak şekilde daha eğlenceli, sıcak ve dinamiği yüksek görüntüler izliyoruz. Kurgu da bu şekilde. 2. Fragmanı izlemek için;
Film gişede büyük hayal kırıklığı yaşamıştı. Bir sürü sebebin yanında, fragmanlar arasındaki bu büyük duygu ve algı farkı da gösteriliyor ki bence de haklılar. Kafası karışan izleyici, gitmemeyi tercih etti deniliyor.”
İşte filmin duygusu kendi içinde birkaç kez değişiyor olabilir. Bu birkaç kezlik değişimi parçala bölüp teaser ve fragman için değerlendirdiğinde sonuç işte bu. Her bir teaser ve fragman için, o parçalara bölünmüş bütünden, bütün olarak yararlanacak ama filmin gizemini de hala koruyacak bir formül bulmak lazım.
Burak:“Tabi Amerikan sinemasında bu imkan var. Adamların ellerinde o kadar çok görüntü var ya da az sahne ve görüntü olsa bile onu o kadar iyi ve etkileyici şekilde çekiyorlar ki, fragmanlar için uluslararası standart olarak belirlenmiş iki dakika kırk saniye (02:40) süreyi dolu dolu değerlendirebiliyorlar. Hem teaser yaparken, hem fragman yaparken, filmin bütünündeki etkiden defalarca farklı biçimlerde yararlanabilme ve buna rağmen hala filmin aslını saklayabilme özgürlükleri var. Bunu iyi yapabilen çok örnek var. Ama bizim sinemamızda bu imkansız. Bu yüzden zaten ne zaman fragmanı iyi yapılmış bir Türk filmi izlesek, sinemadan çıktığımızda fragmanın aynısını izlediğimizi hissediyoruz. Bu nasıl mümkün olabilir? Düşünsenize. İki buçuk ya da üç saatlik bir filmle iki dakika kırk saniye nasıl aynı olabilir? Çünkü malzeme yok. Filmde önemli ve aklımıza kazınacak ne kadar sahne varsa alıp fragmanların içine dolduruyoruz. Bu şekilde devam ederse başarılı olmamız imansız. Son zamanlarda yeni moda, teaser olarak filmin kamera arkası görüntülerinden bir kurgu yapılıyor ve filmin fragmanından önce o yayınlanıyor dikkat çekmek için. Bu sefer de “Eğlenceli kamera arkası yaşanan film güzel filmdir” gibi bir gerçek var zannediyorlar sanırım, çünkü sadece tek odaklandıkları kamera arkasının eğlenceli olması. Film dram filmi de olsa kamera arkası filminden yapılan teaser eğlenceli kurgulanıyor. Kafalar çok karışık. Fragman ya da teaser için tek önemli şey var. Her şeyden daha önemli olan. O da duygu. En hızlı ve en yüksek şekilde hissettirmeniz gereken ve filmin genelini etkisi altında tutan bir duygu. Bizim Türk sinemasında bu kuralı unutmamamız lazım. Yeterince görüntü yoksa elimizde o zaman bu kuralı hatırlayıp o duyguyu yoğun ve hızlı verebilecek akıllıca bir yol izlemeliyiz.”
Doğru Teaserı Neden Kaçırıyoruz Peki? Ne Yapmalı?
Burak:“Teaserı bi’ kere mutlaka ayrıca çekmeliyiz. Asla filmin mevcut sahnelerinden teaser yapmaya çalışmamalıyız. Çünkü içinden hem teaser hem fragman çıkarak kadar malzeme yok filmlerimizde. Bunu bir kabullenmek ve ona göre hareket etmek lazım.
İster film çekimleri başlamadan, ister devam ederken, ister bittiğinde. Süresi filmin pazarlama planına göre değişir. Ama mutlaka filmin dışında, oturup ayrıca teaser a çalışmak lazım. Fragman yine bir şekilde filmin içinden çıkar. Onun da kurallarını doğru işletemiyoruz. Doğru çalışmıyorlar. Ama yine bir şekilde filmin kendi mevcut sahnelerinden yararlanarak, kendi diyaloglarını kullanarak çözülebilir. Teaser öyle bir şey değil.
Tutarlı olan, filme aykırı kalmayacak, gerçekten etkileyici bir teaser için yazar, yönetmen, yapımcı bir araya gelip çalışmalı. Birlikte üretmeliler.”
Ümit:“Amerikan ve Avrupa sinemasında pek çok filmin teaserında filmin içinde geçmeyen diyaloglar vardır. Özel replikler yazılır kahramanlara ya da özel bir hikaye anlatıcısı vardır. Bunlar ayrıca teasera özel çalışılır, yazılır. Yine yazar ve senarist ve filmin pazarlama ekibi, bir araya gelip üretirler. Senin Tag-line için pazarlama, yapımcı ve senaristin birlikte çalışması gerektiğini söylediğin gibi.”
Böyle bir durumda, bir teaser tasarımcısı, bir kurgucu olarak işinize karışıldığını düşünür müsünüz? Yoksa işiniz kolaylaştırılmış mı olur?
Burak:“Eğer çekilmiş, bitmiş bir filmden üretilecek bir şeyden bahsediyorsak, teaser a özel bir diyalog vs yazılmayacaksa, yazar ve senaristin desteğine pek de gerek yok. Çünkü o kurguyu yapacak olan adam filmi izleyip görüntü seçerken, herkes gibi izlemiyor. Zaten o film ona bir şey hissettiriyor ve o da izleyiciye o hissi en doğru şekilde geçirecek anları zaten daha izlerken ayıklamaya başlıyor. Öneri, yorum evet önemli, kurgucunun her türlü malzemeden yararlanmayı bilmesi lazım. Ancak bu şöyle olmamalı, “Şu sahneyi al, bunu kullan, bunu kullanma, o orda öyle demesin” Bu şekilde karışılacaksa, bizler gibi kurguculara gerek yok. Operatörler iş görür.”
Ümit:“Eğer tutarlı bir şey üretilecekse, zaten herkes bir şekilde birbirinin üretiminden yararlanarak ürettiği için, her şey özünde yine tutarlı olacaktır. Yazar hikayenin doğru yerlerini parlattıysa, öne çıkardıysa hikayede, yönetmen de öyle çekmiştir, kurgucu da oralardan yararlanacaktır kurgusunda.”
Tag-Line ve Log-Line’ı anlatırken özellikle altını çizdiğim konu Teaser’da yeniden gündeme geliyor. Tutarlılık. Bu en önemli kural. Sen Teaser’da, Tag-Line’da, Log-Line’da her ne vadediyorsan bunların tamamının, filmin geneliyle tutarlı olması gerekiyor. Sırf etkileyici ve çarpıcı bir Tag-line ve Log-Line yazmak için ya da aynı şekilde hızlı ve yoğun hissedilebilir bir teaser yaratmak için, filmin ne vadettiğini unutarak hareket edersen, bunları piyasaya sürdüğünde her ne kadar başlangıçta büyük avantaj sağlasan da filmle ilgili bilgi edinilmeye başladıkça, izleyicinin kafasını karıştıracaksın. Sonunda da kesinlikle kendilerine sunulandan memnun kalmaya devam edemeyecekler.
Burak:Bu arada, diyelim ki teaser özel olarak tasarlandı, yazıldı, çekildi. İş birliği harika. Çekimler çok iyi. Çok doğru yerlerini aldık hikayenin. Stratejimizi iyi kurduk. Her şey tamam olsa bile, teaser ve fragman kurgularken çok yaşadığımız başka bir sıkıntı daha var. Başlangıcında çok düşünülmeyen bir şey bence. Ama sorunun temeli de aslında. Ses tasarımı, efektler ve müzik.
Ümit:Müziğin kanını hareketlendirmesi lazım. O ses tasarımıyla bir araya gelen müzik, üzerindeki görüntülerle birleşip senin hikaye takibindeki tüm kontrolü elinden almalı. Sen hiçbir şey düşünemeden, sadece etkilendiğini hissederek izlemelisin. Bunu sağlayacak en önemli şey müzik.
Burak:Duyguların o müziğin elinde. Özellikle teaserda hem zamanın kısıtlı olduğu için, hem üzerinde hızlı bir şekilde etkileme sorumluluğu olduğu için o kadar ritmik ve soluksuz olmalı ki her şey, izleyicinin kalp atışı bile o ritme ayak uydursun. Ancak bu şekilde düşünmeyi durdurup, hisse odaklanmalarını sağlayabilirsin. İşte bunu iyi başarırsan da, insanları evlerindne çıkarıp o filme gitmeye ikna edersin ama filmdeyken asla hatırlamazlar izledikleri teaserı ya da fragmanı. Bambaşka bir kafayla izlerler. Çünkü filmi izlerken düşünecek vakitleri var. Ama teaserı ya da fragmanı izlerken hiç düşünmemişlerdi.
Müzik zaten sadece bu konuda değil, genel olarak Film’ciliği ve Film Yapımcılığı’nı konuşurken de uzun uzun incelemek gereken bir konu. Türk Composerların en iyileri bugün Avrupa ve Amerika sineması için müzik üretiyor. Türkiye’de kalanlarsa sadece reklam filmlerine müzik yapabiliyorlar. Music from motion picture / OST Original Sound Track / bizde içler acısı. İnanılmaz kötüyüz. Çok az iyi örnek var ve dünya bu az örneğin 10/1ini tanıyor.
Gerçi zaten Türkiye Composer ın ne olduğunu Fİ 'yi izlediğinde öğrendi. Neyse.
Yazar ve Senaristlere öneriniz ne?
Burak: Mutlaka teaser düşünsünler. Eğer bir film yazıyorlarsa, bu filmin teaserı için de bir şeyler düşünüp, tasarlasın, notlar alsınlar. Hatta keşke imkanları olsa, yapımcıya senaryonun sinopsisi ve diğer dosyalarıyla giderken, bu dosyaların arasında bir de teaserla bulunsa. Temsili mekanlarda, temsili oyuncularla, animasyonla ya da stok görüntülerle bir şeyler kurgulasalar ve “Film böyle bir ambiyansa sahip olacak, karakterler böyle davranacak, şöyle konuşacak” diyebilseler. İnan satış konusunda elleri daha güçlü olacaktır.
Comments